Ortakent-Yahşi (Müsgebi)
Bodrum'un en uzun sahili, aynı zamanda yarımadanın en geniş narenciye düzlüklerine sahip Ortakent, tüm köy yollarının kesişim noktasıdır. Ortakent-Yahşi, Bodrum Yarımadası’nın batısında kalan, eski köy özelliğini koruyabilmiş, yeşilliklerin arasından uzanan ince yollarla denize inilen bir beldedir. Bodrum şehir merkezine yaklaşık karadan 7 km, denizden 3 mil uzaklıktadır. İsminden de anlaşılacağı gibi, yarımadanın merkezinde bulunur. Yerel halk bir isimle daha seslenir bu beldeye, Müsgebi... Anlamı ise, bir söylentiden ibaret. Eski zamanlarda, Ortakent, narenciye bahçeleri ve rengârenk çiçekleri ile cennetten bir köşe imiş. Her yer "mis gibi" kokarmış. Bu nedenle bu beldeye "mis gibi" diye söylene söylene, olmuş ismi "Müsgebi"... Yarımadanın eski toprak yaşlılarının açıklamasıdır bu...
Bodrum Ortakent - Yahşi bölgelerini Uludere adıyla anılan akarsu ikiye böler. Bölgede eskiden olduğu gibi, tarım, hayvancılık ve narenciye ile uğraşılır. Sahil kesimleri gelirini daha çok turizmden elde ederken, köyün içlerine doğru gelir kapısı narenciye ve hayvancılığa doğru kayar. Halen bozulmamış dokusu ile Ortakent, mandalina bahçeleri ve mavi bayraklı denizi ile ziyaretçilerine ev sahipliği yapar. Köy içine doğru girildiğinde, geçen yüzyıldan kalma eski taş evlere ve tepedeki eski değirmenlere rastlanır. Bölgede, 17. yüzyılda savunma amaçlı olarak yapılmış kulelerden ikisi halen ayaktadır. Bunlardan biri Mustafa Paşa‘ya diğeri kardeşi Ahmet Paşa‘ya aittir.
Deniz tarafında bölgenin tam karşısında yer alan "Çelebi Adası" pek çok günlük gezi teknesinin uğradığı bir adadır. Bölgenin uzun ve geniş bir koy olmasından ve rüzgârı çok iyi almasından dolayı, sörf, optimist, katamaran gibi yelken sporları için elverişlidir. Bunun yanında jet-ski, parasailing gibi pek çok su sporu da yapılmaktadır. Ayrıca ülkenin en büyük alışveriş merkezlerinden biri de bu bölge sınırları içinde yer almaktadır.
Bölgenin en batısında yer alan şimdilerde "Camel Beach" adıyla anılan fakat eskilerin "Kargı Koyu" diye bildiği, sanki sonsuz bir kumsalmışcasına uzanan doğal bir plajı vardır. "Camel Beach", adını eskiden beri kumsalda yatan ve otlayan develerden almıştır. Bu develer yerli ve yabancı pek çok ziyaretçinin ilgi odağı olmuştur. Ayrıca plajın kumlarında dünyanın pek az yerinde rastlanabilen "zambakları" görmek de mümkündür. Bu plaja günlük tur teknelerinin yanı sıra karayolundan özel araçlarla veya minibüsle de gelinmektedir.
Yarımadada güneşin en güzel battığı yerlerden biridir. Ayrıca geçmişten kalan pek çok gelenek olduğu gibi devam ettirilmektedir; bunlardan en önemlisi düğünlerdir. Düğünlerde kına gecesinde, gelinlere eskiden kalan ve antik değere sahip olan "Devran(Bindallı)" adı verilen kırmızı kadife üzerine simlerle işlenmiş ve her işlemenin farklı bir anlamı olan gelinlikler giydirilir. Bölgede, gene eskiden kalan geleneklerden olan, "Deve Güreşleri" düzenlenmektedir.
Son 30 yıldan bu yana Bodrum yarımadasıyla beraber Ortakent, turizmde de gelişme göstermiştir. Ortakent ve Yahşi Beldesinin sahil şeridinde büyük küçük pek çok otel yılın en az 6 ayı kaliteli hizmet vermektedir. Sahil şeridindeki çoğunluğu balık restorantı olan yiyecek mekânları gündüzleri de kahvaltı servisi vermektedir.
Otlu gözlemelerin de satıldığı Ortakent pazarı Çarşamba günleri kurulmaktadır.



