Mauseleion (Mavsolos)
Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olarak kabul edilen, Kral Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından (tahmini M.Ö.355 yılında) Halikarnassos'da yaptırılmış, kolonlarıyla Yunan mimarisini, piramit şeklindeki çatısıyla da Mısır mimarisini birleştiren, oldukça büyük boyutlardaki anıt mezardır. Bu özelliklerinden dolayı bu dönemden sonra yapılan, aynı stildeki tüm anıt mezarlara yapılara “mozole” denmiştir.
Mozole alanı bugün açık hava müzesi olarak düzenlenmiştir. İçeri girildiğinde sağda Bodrum tipi bir ev görülmektedir. Solda görülen uzun yapı içinde Mausoleion'la ilgili kabartmalar, maket ve
bazı çizimlerle yapıya ait mimari parçalar sergilenmektedir.
Mozolenin yükseldiği yer bugün bir çukur olarak görülür. Bu çukurun ne olduğunu anlamak için öncelikle kapalı sergi salonunun gezilmesi gerekir. Taban ölçüleri 32x38metre boyutlarındaki Mausoleion, bir zamanlar uzun kenarı 242,5metre, kısa kenarı 105metre olan geniş bir alanın kuzeydoğu köşesinde yükselmekteydi.
Antik yazarların anlattıklarına göre Mausoleion, dört bölümden oluşmaktadır. En altta yüksek bir kaide (podyum); onun üzerinde kenarlarında 11,, kısa kenarlarında 9 olmak üzere toplam 36 İon sütunlu tapınak şeklinde bir bölüm vardır; onun da üzerinde 24 basamaklı piramit şekilli bir çatı ve en tepede dört atın çektiği araba içinde Mausolos ve Artemisia'nın heykelleri yer almaktadır.
Anıtın yüksekliği konusunda Latin yazarı Plinius bilgi vermektedir; yüksekliği 180 İon ayağıdır, bu da yaklaşık 55 metredir. Sergi salonundaki makette bu ölçü esas alınmıştır.
Antik yazarlar yapının mimarının Pytheos olduğunu kaydetmektedir. Ayrıca Satyros'un adı da geçmektedir. Vitruvius, milattan önce 4.yüzyılın en önemli dört heykeltıraşının bu yapıda çalıştığını kaydetmiştir. Doğuda Skopas, batıda Leokhares, kuzeyde Bryaksis, güneyde Timotheos çalışmıştır. Bryaksis, Karyalı bir sanatçıdır. Diğer sanatçılar Yunanistan'dan getirilmiştir. Dört atlı arabayı Mimar Pytheos'un yaptığı söylenmektedir.
Karya satrabı Mausolos, kendi yönetimi zamanında muhtemelen milattan önce 355'te yapıya başlamıştır. Onun ölümünden sonra (M.Ö.353) karısı, aynı zamanda kız kardeşi Artemeisia anıtın yapımını sürdürmüş; onun da ölümünden sonra (M.Ö.351) Mausolos'un diğer kardeşleri inşaata devam etmişlerdir. Muhtemelen, inşaat, M.Ö.340'da Piksodaros ile Ada arasındaki satraplık mücadelesi sırasında yarım bırakılmıştır.
Anıtı son ayakta görenlerden biri, milattan sonra 12. yüzyılda yaşamış Piskopos Eustathios'tur. Bu anıtının 1500 yıl ayakta kaldığını göstermektedir. Bu tarihten sonra anıtın bir deprem sonucu yıkıldığı sanılmaktadır. 1402'de Saint Jean şövalyeleri Bodrum'a geldiklerinde anıtı yıkık olarak görmüşlerdir. Şövalyeler anıtı taş ocağı olarak kullanmışlar hemen tüm taşlarını sökerek Bodrum Kalesi'ni yapmışlardır. İlk tahribat şövalyeler tarafından 1494'te yapılmıştır. Çukurun en derin yerinde bulunan asıl mezar odası o çağda şövalyeler tarafından bulunamadığı için, yok olmaktan kurtulmuştur. 1522 yılında Saint Jean şövalyeleri kalelerini güçlendirmek istemişler ve çevrede kale yapımında kullanılmak üzere eski yapı taşları aramışlardır. Mausoleion, son tahribata bu tarihlerde uğramıştır. Kalenin güçlendirilmesinde görev alan şövalyelerden de La Touret mezar anıtının tahribini hatırasına yazmıştır. Günümüzde kiremit bir çatı altında kısmen korunmaya çalışılan 12 basamaklı merdiveni nasıl bulduklarını, mezar odasına giden koridorun iki yanındaki heykelleri ve kabartmaları nasıl önce hayranlıkla seyredip sonra da parçaladıklarını anlatmaktadır. Tam mezar odasına girecekleri zaman paydos borusunun çaldığını; asıl odaya girmeden kaleye döndüklerini, ertesi gün geldiklerinde ise mezar odasının açıldığını, her yerde parçalanmış halde kıymetli kumaşlar ve altın ziynet eşyaları gördüklerini yazmıştır.
Bugün mezar odasının girişini kapatan iki tonluk dikdörtgen bloklardan biri koridorun içinde görülmektedir. İngiliz araştırmacı Newton 1856-1857 yıllarında burada yaptığı kazı sırasında taş bloğu orijinal yerine yerleştirmiştir. Kazı sırasında bulduğu kabartmaları, Mausolos ve Artemisia'nın heykellerini, dört atlı arabanın parçalarını ise British Museum'a teslim etmiştir.
Daha önce Lord Stratford Canning (Türkiye'de bulunan İngiltere Büyükelçisi), 1846 yılında Bodrum Kalesi'nin duvarlarında görülen Mausoleion kabartmalarını da Padişah Abdülmecit'ten aldığı izinle Londra'ya götürmüştür. Bugün yarı kapalı sergi salonunda, geçen yüzyıl buradan götürülen kabartmaların ne yazık ki alçı kopyaları sergilenmektedir.
Açık hava müzesinin doğu bahçe duvarının sağ köşesine yakın bir yerde bulunan kapıdan dışarı çıkıldığında Mausoleion mezar anıtının kutsal alanı çevreleyen peribolos duvarının bir kısmı görülmektedir.
Müze binası kapalı ve yarı açık olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Kapalı bölümündeki topografik harita ve Mausoleion maketi burayı gezenlere yapıyı ve şehri daha iyi bir şekilde tanıtmaktadır.
Telefon : +90 (252) 316 12 19
Ziyaret Saatleri : 10.00 - 16.00
37°2'16"N 27°25'26"E
![]() | ![]() |
---|---|
![]() | ![]() |
![]() |